2kedinin gezi notları

Yola Çıkmadan Önce – Hazırlık Süreci

Biletler alınmış, ilk hem Noel hem de kış tatili için son hazırlıklar yapılmıştı.

Konaklama olarak Hotel Moskva seçmiştik. Genelde gezilerimizde hotel tercih etmeyiz. Evler hem daha geniş bir alan sunuyor hemde daha samimi geliyordu bize.

Bu sefer otel seçmemizin sebebi, bu oteli hem çok kez görüp merak etmemiz, hemde araba kiralayacağımızdan dolayı otopark imkanı sunmasıydı ( ücretsiz otopark sunan ev o dönem güzel bulamadık ).

Havalimanı – Alışveriş – Soğuk

Her zamanki gibi tatil öncesi, planlamayı ( itinerary ) halletmiştim. Rezervasyonlarda hazırdı. Evden çıkarken nispeten ılık bir hava vardı. Sabah 08:20 uçağına yetişmeye çalışırken, tek bir sweatshirt giymekle yetinmiş, montumu valize koymuştum. Ebru’ysa biraz tam tersi gibiydi😂

Daha indiğimiz gibi arabayı teslim almaya giderken, Ebru giyinmekle ne kadar haklı çıktığını göstermiş oluyordu. Uzun bir süre sonra dişlerimi birbirine vurduracak kadar bir soğuk vardı. Ben araba teslim alma işlemlerini yaparken, Ebru’da yeni aldığımız aksiyon kamerasıyla denemeler yapıyordu.

Araba işlemleri hallolduktan sonra ( oldukça yeni bir Renault Captur araç vermişlerdi, kış olup kar ihtimalinden dolayı yüksek araç kiralamıştık ). Ebru’nun çok istediği, “Ava Shopping Park”a doğru yola çıktık. Havalimanından 40 dakika kadar sonra vardık. Tabi çok erken gittiğimiz için henüz mağazalar açılmamıştı bile. Beklerken bir şeyler yemeye karar verip, Mc Donald’s a ilerledik. Yurtdışında tadı daha farklı oluyor gibi geliyor bize hep. Elektronik sipariş sistemine geçmişler, ilk kez denk gelmiştik. Pek başarılı olamasak da, eski usul siparişle yiyebildik.

Buradaki 3-4 saatlik gezi ve alışverişten sonra, artık hotele geçme zamanı gelmişti. Hotelin hemen aşağısındaki park yerini navigasyona ekleyerek yola çıktık.

Otel girişi oldukça kolay olması rağmen, otopark’dan hotele çıkan merdivenler bizi bitirmişti. Oda oldukça başarılı, iki katlı, iki banyolu, salon yatak odası ayrı diyebileceğimiz tarzda bir odaydı. Beğenmekle kalmadık, bayıldık😂

Christmas Market – Japon Dokunuşu

Şimdi sıra buraya gelmemizin en önemli sebeplerinden “Christmas market”i bulmaya gelmişti. Her ne kadar Belgrad’ı bildiğimizi düşünsek de, market bölgesine pek gitmemiştik. Biraz yürüme sonrası ( 20-30 dk ) vardık. Beklentilerimizi karşıladı kesinlikle. Işıl ışıl bir ortam, Ebru için bir sürü fotoğraf çekilecek yer, benim içinse bol sokak yemeği ve sıcak şarap.

Akşam içinse “Ebisu” restaurant’ı seçmiştik. Japon mutfağına olan tutkumuz bizi bu restaurant’a götürmüştü. “Square Nine Hotel Belgrade”ın en üst katında yer alan bu restaurant’ın şefi Kyoto’dan gelme diye okumuştuk. Suşi beklentimizin altında kaldı ( belki bu Japonya sonrası deneyimden de kaynaklanabilir ), ama tempura’sı oldukça iyiydi.

Novi Sad – Küçük Pazar – Büyük Trafik

Ertesi gün hoteldeki çok iyi bir kahvaltıdan sonra ( özellikle tatlıları ), biraz Knez Mihajlova caddesi turu yapıp, Novi Sad’a doğru yola çıktık. 1,5 saate yakın bir yolculuk sonrası Novi Sad’a vardık, arabayı park edip şehir merkezine ilerledik. Öncesinde burada yaşanan tren istasyonu faciası sonrası maalesef burada pek “christmas market” kurulumu olmamış. Çok ufak bir pazar gezisi sonrası dönmeye karar verdik. Dönerken Sırbistan için düşündüğümüzde inanılmaz bir trafik vardı. Herkes Belgrad’a gidiyor gibiydi. Otopark’da aracı bırakabilmek için 1 saate yakın bekledik ve sonrasında öğrendik ki o gün, neredeyse bütün Sırbistan, tren istasyonu faciasını protesto etmek için toplanmış ve yürüyüş yapacakmış.

Biraz plandan zamanlama olarak şaşsak da, daha önceden rezervasyon yapmış olduğumuz resturant olan “Little Bay”e geldik. Burası bizim her Sırbistan’a gelişimizde mutlaka geldiğimiz bir yer. Atmosferi, yemekleri bizim için oldukça tatmin edici.

Tarih, Kar ve Anime

Ertesi günün planı; cathedral bölgelerini gezmekti. St. Mark’s Cathedral’den başlayıp, St. Sava Cathedral’e uzan yürüşümüze başladık. Bu rotadaki en önemli durağımız aslında Ebru’nun internette gezerken rastladığı ve mutlaka gitmek istiyorum dediği, Noel eşyaları satan dükkandı. İnanılmaz kalabalık, dışarıda içeri girmek için soğukta sıra beklediğimiz bir dükkan. İçeride oturup bişeyler içmek ise hiç mümkün değil. Biraz alışveriş sonrası Cathedral gezilerini de bitirip, St. Sava Cathedral’i arkasında bulunan “Kalenic Market”e geçtik. Burası, hem meyve sebze pazarı, hem de kıyafet pazarıydı ( tam da Ebru’ya göre 😂 ).

Buradaki alışveriş sonrası, Sırbistan’da tek olan “Panda Cafe”ye anime alışverişi için uğradık. İçeriye giren Ebru kendini kaybedip, başka alışveriş yapan insanları da etrafımızdan kaçırdığı için, oldukça rahat bir alışverişimiz oldu😂. Alınan anime figürlerini, hotele bıraktıktan sonra nehir kıyısına doğru ilerledik. Bu sefer rezervasyonumuz yoktu ama aklımızda bir yer vardı. Akşam diyemeyeceğimiz bir saatte, “Communale” restauranta geldik. Burası için de biraz araştırma yapmış ve pizza, makarna ve şaraplarının iyi olduğunu öğrenmiştik. Bunun üzerine ortak yemek üzerine bir lazanya, bir de pizza sipariş ettik ki, her ikisi de kesinlikle önerilir.

Ve Kar Altında Mutluluk

Communale çıkışı, hafiften kar yağmaya başlamış, biz de rotamızı “waterfront” üzerinden yeniden Christmas market’e kırmıştık. Nehir kenarında ilerledikçe, kar iyice bastırmış ama hava da bir o kadar yumuşamıştı. Yürürken karın ayaklarımızın altında çıkarttığı seslere, Ebru’nun gülüşleri karışıyor ve sonunda market’e varıyorduk.

Yağan kar iyice şiddetini arttırmış, market daha yeni açılıyordu. Yemek standları henüz açılmaya başlarken, bizde sıcak şaraplarımızı alıp, kar altında henüz kimselerde yokken resim çektirme telaşına girmiştik. Sıcak şarap ile hem içimizi ısıtıyor, hem de enerjimizi yeniliyorduk.

Sonrasında gelen konser ile birlikte, biraz da eğlence havasına girmiştik, anlamadığımız bir dilden de olsa, “müzik evrenseldir” kuralı ile kendimizi ritme kaptırdığımızı hissediyorduk.

Günün yorgunluğu sonrası hotele dönüş yapmıştık ve hem yorgunluğumuzu atıyor, hem de günler boyunca alınanlara bakıyor; ertesi gün dönüş günü olduğu için; onları valizlere yerleştirme telaşına girişiyorduk.

Dönüş – Son Alışverişler

Son kez otelde yapılan kahvaltı sonrası ( ikimizinde tatlılara yumulduğu ), Noel ürünleri satan dükkana bir kez daha gitme kararı almıştık. Atmosferinin çok güzel olması yanında satılan ürünlerin farklılığı çok cezbetmişti. Son yapılan alışverişler sonrası, otele dönüp çıkış işlemlerini yaparken az kalsın alınan kuru etleri unutuyorduk.

Arabaya doğru kar ve buz altında yaptığımız yokuş aşağı, valizler ile olan yolculuk bizi oldukça zorlasa da, otoparktan aracı alıp, havalimanına doğru yola koyulmuştuk.